“Şu beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet bilip değerlendir: İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin, hastalıktan evvel sıhhatin, fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın, meşguliyetten evvel boş zamanın ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunların hakkını ver’’demiş Peygamber-i Zişan hazretleri.
Hayatın her alanına ait talimatlarıyla ümmetine dünya ve ahiret saadetinin yollarını gösteren Hz. Muhammed, çok elzem gördüğü beş nimet hususunda kendisine tabi olanları uyarıp onların bu konuda kazançlı olmalarını istiyor.
Yukarıda zikredilen beş husus, Allah’ın insanlara bahşettiği nimetlerin en önemlilerinden sayılmıştır. Kur’an ayetleri ve diğer hadis-i şeriflerde, bu konularda hesaba çekileceğimiz bildirilerek dikkatli olmamız ve bu nimetlerin her birini veriliş gayelerine uygun kullanmamız emredilmiştir.Buradan yola çıkarak ve beklide hadis-i şerif olduğu da unutularak toplumun her kesiminde ‘’hastalıktan önce sağlığın,fakirlikten önce zenginliğin, ihtiyarlıktan önce gençliğin kıymeti bilinmelidir’’ diye zikredilir. Lakin dilde bir söylemden öteye gitmez bu durum. Hayatımıza tatbik etmek ancak bu nimetleri kaybedince aklımıza gelir. Bize verilen her şeyin kıymetini bilmeliydik.
Ama kıymetini bilemedik işte;
Jakoben bir zihniyetten u dönüşü yaptık. Tek parti döneminden demokrat bir Türkiye’ye geçtik. İslam ve demokrasi kahramanının kıymetini bilemedik. 20 yıla yakın zaman mukaddes ezanımız Türkçe okundu; bu uğurda kellesini veren Menderes’in ve ezanın kıymetini bilemedik.
Bin yıl sürecek denilen bir 28 Şubat sürecini yaşadık. Ardından gelen manevi bolluğun kıymetini bilemedik.
Vesayetten kurtulduk, özgürlüğün kıymetini bilemedik.
Mazot, yağ, ekmek kuyruklarını görmüş bir ülke olarak; zenginleşen bir Türkiye’nin kıymetini bilemedik.
Lüks arabaların,lüks dairelerin, marka giysilerin, iphone, ipad bilumum teknoloji harikalarının kıymetini bilemedik.
Dostun, arkadaşın, ailenin kıymetini bilemedik.
Köyümüzün, ilçemizin, şehrimizin ülkemizin kıymetini bilemedik.
Türkülerin, şiirlerin, nâmelerini kıymetini bilemedik. Özgürlüğün, güvenin inancın kıymetini bilemedik
Annenin, babanın, evladın, kardeşinve dahi tüm sevdiklerimizin kıymetini bilemedik.
Sağlığın, konforun,gençliğin kıymetini bilemedik.
Medeniyetler inşa eden ve gittiği her yere adâlet, huzur ve zenginlik götüren bir ecdadımız vardı, kıymetini bilemedik.
Kültür edebiyat ve sanat hazinesi olan bir millettik; ozanlar, şairler yetiştirirdik. Mirasyedi olmaktan ileri gidemedik.
Ve aslında; en önemlisi meğer ne huzurlu bir ülkeymişiz. HUZURUN kıymetini bilemedik.
Bu çerçeveden bakınca aslında ne kadar huzurlu, mutlu ve bereketli bir ülkede yaşıyormuşuz.
Allah bu ülkenin huzurunu ve bereketini arttırsın. Ve sonumuzu hayra eylesin vesselam… |